16 bin kırsal mahalle 2026’da vergiyle tanışacak
Kasım 2012’de yürürlüğe giren 6360 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile köy statüsünü kaybeden 16 bini aşkın kırsal mahalle, 2026 yılında emlak vergisiyle tanışacak. Daha önce 2022 yılı sonuna ertelenen ve bu yıl ödemeleri başlaması gereken emlak vergisi ile ilgili muafiyet süresi 2026’ya ertelendi.
İmpomes Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Yüksek Şehir ve Bölge Plancısı Müberra Oflaz, bu durumda 16 bini aşkın kırsal mahallede vergilendirmenin 2026 yılında başlayacağı uyarısında bulundu. Müberra Oflaz, söz konusu mahallelerin içinde İstanbul ve Kocaeli’deki orman köylerinin de bulunduğuna dikkat çekti.
Büyükşehir sınırlarında 2 kat vergi
6360 sayılı kanun nedeniyle 30 ilde 16 bin 220 köyün mahalleye dönüştüğünü, yine aynı değişiklikle 1053 beldenin de mahalle statüsü kazandığını hatırlatan Oflaz, önceden “köy” statüsünde olan bir yerleşim biriminin “mahalle” statüsüne dönüşmesi durumunun vergi açısından iki sonucu olduğuna işaret etti.
Oflaz, “Daha önce ilgili yerleşim yeri, belediye ve mücavir alan sınırları dışında ise oradaki taşınmazlar emlak vergisine tabi değilken artık emlak vergisine tabi olur. Daha önce de emlak vergisine tabi durumda olsa bile büyükşehirlerde emlak vergisinin iki kat uygulanması nedeniyle artık emlak vergisi iki kat olarak hesaplanır” dedi.
İstanbul’dan Van’a kadar
Düzenlemenin sadece Anadolu’daki şehirleri değil, İstanbul ve Kocaeli’deki bazı köyleri de kapsadığını açıklayan Müberra Oflaz, 2026’da vergilendirmenin başlayacağı yerleri şöyle özetledi:
– Yasa kapsamında büyükşehir belediyesi olan Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa, Van illerinde il mülki sınırları içinde “köy”den “mahalle”ye dönüşen (orman köyleri dahil) yerler. İstanbul ve Kocaeli’de orman köyleri,
-Kanun öncesinde büyükşehir belediyesi olan diğer 14 ilde (Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Gaziantep, Konya, Kayseri, Antalya, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Mersin, Samsun, Sakarya) il mülki sınırları ile büyükşehir belediye sınırları arasında kalan alanda “köy”den “mahalle”ye dönüşen yerler ile orman köyleri. Müberra Oflaz, Türkiye’nin neresinde olursa olsun mülke dair yasa değişikliği ve vergi takibi yaptıklarını belirterek, “Halen 69 şehirde, 430 ilçede 8700 gayrimenkulün takibini yapıyoruz” dedi.
Tüzel kişilikleri kaldırıldı
Gayrimenkul Hukuku Derneği (GHD) Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, 12 Kasım 2012’de kabul edilen 6360 sayılı kanun ile 14 ilde büyükşehir belediyesi ve 27 ilçede de ilçe belediyesi kurulması kararı alındığını, bu kanunla büyükşehir olan il belediyelerinin büyükşehir belediyesi olduğunu, yine kanunda yer alan illere bağlı tüm ilçelerin köy ve belde belediyelerinin tüzel kişilikleri kaldırılarak köylerin mahalle olduğu, belde belediyelerinin ise tek mahalle olarak bağlı olduğu ilçe belediyesine katıldığını söyledi.
Yasal düzenleme daha önce ertelendi
Köylerden mahalleye dönüşen ve burada yaşayan vatandaşların, belediye gelirleri kapsamında ödemek zorunda kalacakları emlak vergisi, çevre temizlik vergisi ve diğer harç ve katılım payları yönünden ödemelerinin daha önce 2014, 2020, 2022 sonuna ertelendiğine işaret eden Kiraz, yerel seçimler öncesinde de 12 Mart 2023 tarihli yasal düzenlemeyle sürenin 31 Aralık 2025 sonuna ertelendiğini açıkladı.
Düzenlemenin etkisini Kiraz, şöyle özetledi: “2026 yılından başlamak üzere köy vasfını kaybetmiş ve mahalle olarak belirlenmiş yerlerde emlak vergisi ve belediye vergi, harç ve katılım payları ödenmeye başlayacaktır. Yine 2020 yılında yapılan bir düzenleme ile köy vasfını kaybetmiş mahallelere kırsal mahalle olma hakkı tanınmış olup, kırsal mahalle başvurusu ilçe belediye meclisi teklifi ile büyükşehir belediye meclis kararı ile olacak.”
Bazı meralar satıldı
Bu durumun tarımsal faaliyete yönelik etkileri konusunda Kiraz, “Bu statü kapsamında köy vasfının kaybedilmesi noktasında birçok köyün meralarının mera vasfının kaybedildiği, bazılarının satıldığı ve yine birçok köy açısından da tarımsal faaliyetin sona erdiği söylenebilecektir” değerlendirmesinde bulundu.
Şehir hizmetleri alma hakkı kazandılar
Şehir hayatının büyümesi ile büyükşehir sınırlarına dahili edilen ve mahalle statüsüne kavuşan tüm köylerin, büyükşehir ve ilçe belediyelerinin vatandaşlarının aldıkları tüm hizmetleri almaya hak kazandıklarının söylenebileceğinin altını çizen Kiraz, “Bu kapsamda bu mahalleler açısından temizlik hizmetleri, su ve enerji hizmetleri, ulaşım hizmetleri, denetim hizmetleri bu mahallelere de belediyeler tarafından verilmek zorundadır” dedi.
Vergiyi erken ödeyenler 5 yıl içinde geri alabilir
Kırsal mahalle statüsü kazanmış mahallelere bazı muafiyetler tanındığı halde, bazı belediyeler tarafından muafiyet kapsamında ve süresinde olan vergilerin alındığının da görüldüğüne dikkati çeken GHD Başkanı Ali Güvenç Kiraz, “Bu noktada vatandaşlarımızın, geriye dönük olarak 5 yıl içerisinde ödedikleri bu fazla emlak vergisi ve diğer belediye gelirleri kapsamında ödenen vergileri geri alma hakları vardır.
Vatandaşların bu konuda ilgili belediyeye giderek muafiyet durumunu anlatır dilekçe sunması, devamında 30 gün içerisinde idare tarafından cevap almazsa 30’uncu gün sonu itibariyle veya süresi içinde cevap alır “red” yazısını alır ise bu red tarihinden itibaren 30 gün içerisinde vergi mahkemesine dava açması gerekmektedir.”
Kırsal mahallelere tanınan haklar
1-İşyeri olarak kullanılan bina, arsa, araziler açısından gelir vergisi muafiyeti olan esnaf veya basit usulde vergilendirilenler emlak vergisi ödemeyecek.
2-Tarımsal amaçlı kullanılan arsa ve arazileri kullananlar emlak vergisi ödemeyecek.
3-Kırsal mahallelerde bina, arsa, arazilerde ticaret, sanayi ve turizm tesisi yapılması veya işletilmesi durumunda ise emlak vergisi yüzde 50 indirimli uygulanacak. Bilanço esasına göre defter tutanlar da ise muafiyet yok.
4-Kırsal mahallelerde yapılacak inşaatlarda ruhsat harçları ve imarla ilgili harçlar ve belediye gelirleri kanunu kapsamındaki tüm vergi ve harçlar yüzde 50 indirimli uygulanacak.
5-İçme ve kullanma su ücretleri de en düşük tarife dikkate alınarak konutlarda yüzde 25’i işyerlerinde ise yüzde 50’yi geçmeyecek şekilde belirlenecek.